banner

    BugBounter, her CFO’nun siber güvenlikle ilgili sorması gereken 3 soruyu sıralıyor

    Dijitalleşmenin hız kesmediği bu çağda şirketlerin siber güvenliğe vermesi gereken önem her gün artıyor. Sürekli genişleyen siber güvenlik platformundaki 2000 uzmanı ile 7/24 denetlenme imkânı sağlayan BugBounter, şirketlerinin siber tehditlere karşı sağlam durabilmesi için her CFO’nun siber güvenlikle ilgili sorması gereken 3 soruyu sıralıyor.

    Şirketlerin güvenlik açıklarını denetleme, bulma ve doğrulama ihtiyacını bünyesindeki 2300 siber güvenlik uzmanıyla esnek, çevik ve güvenilir bir şekilde karşılayan BugBounter (www.bugbounter.com), dijitalleşen dünyanın en büyük tehlikesi siber saldırılara karşı her CFO’nun sorması gereken 3 soruyu ve cevaplarını paylaşıyor.

    “Şirket olarak ne kadar güvendeyiz?”

    CFO’ların, şirketinin karşılaşabileceği siber saldırılara ve güvenlik ekiplerinin verileri ve sistemleri korumak için ne yaptığına dair belli bir fikir sahibi olması açısından bu soru çok önemli. Sistemdeki en değerli varlıkların belirlenmiş, eldeki kaynaklar ve mevcut siber güvenlik ortamı dahilinde mümkün olan en iyi şekilde korunuyor olması, bu soruya verilebilecek en iyi cevaplar arasında yer alıyor. Bu noktada hedef alındığı saldırı veya ihlal denemelerinin sayısı gibi metrikler, şirketlerin karşı karşıya olduğu siber tehditleri ölçmesine yardımcı olabiliyor. 

    BT departmanlarından sorumlu olmayan yöneticilerin birçoğu şirketin karşılaştığı saldırıların hepsini bilmiyor. Bildikleri saldırılar genellikle büyük çaplı olanlar veya hızlıca engellenen denemeler oluyor. Konuya dair verilerin tamamı paylaşılırsa bu yöneticilerin siber güvenlik harcamalarına dair daha doğru kararlar verebilmesi mümkün olabiliyor.

    “Sektörümüzdeki en önemli siber tehditler veya riskler hangileri?”

    Bu soru, siber saldırganların en çok hedef aldığı finans, e-ticaret ve sağlık gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin CFO’ları tarafından sorulması çok önemli. Çünkü bu sektörlerde kullanılan veya kullanılması zorunlu olan sistemleri ve verileri özel olarak hedef alan saldırı yöntemleri bulunuyor. Sektörlere özel saldırı trendlerini bilen CFO’lar, şirketlerinin bu saldırıların hedefi olmasını engellemek için hangi yatırımları yapmasına karar vermesini sağlayabiliyor.

    “Siber kontrol sağlamamanın risklerini ve potansiyel maliyeti nedir?”

    Siber güvenliğe yapılan yatırımların çıktısının saldırının hiç gerçekleşmemesi gibi yoruma açık olması, yatırımların geri dönüşünü ölçmeyi zorlaştırıyor. Ancak yine de CFO’ların güvenlik yöneticilerine saldırıların ne türde ve ne kadar zarara neden olabileceğini sorması, şirketin saldırıya uğramasını engelleyebiliyor.

    BugBounter Kurucu Ortağı ve CSO’su Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Siber sistemlerin şirketlerin en büyük yardımcısı haline geldiği günümüzde bu sistemleri hedef alan siber saldırılar, şirketleri faaliyet dışı bırakabiliyor. Bu yüzden şirketlerin her an siber saldırılara karşı tetikte olması gerekiyor ve siber tehditler sürekli geliştiği için yatırımlara da devam etmek şart haline geliyor. Ancak siber güvenlik çözümleri de pek çok şirket için yüksek maliyetli oluyor. Bu noktada BugBounter olarak platformumuzdaki 2300 uzmanı sistemlerini denetletmek isteyen şirketlerle uygun ve öngörülebilir maliyetlerle bir araya getiriyoruz. Sunduğumuz ödül avcılığı programlarımızla şirketler sistemlerinde belirledikleri alanları bağımsız siber güvenlik uzmanlarına, buldukları ve doğrulanan her açık için şirketin belirlediği ödül veya ücret karşılığında 7/24 denetletebiliyor. Türkiye’de öncülüğünü üstlendiğimiz bu esnek yöntemle şirketler siber sistemlerini çok daha uygun ve öngörülebilir maliyetlerle düzenli olarak inceletebiliyor ve açıklar bir siber saldırgana kapıyı aralamadan önce giderilebiliyor.”